rastlayan

rastlayan
adj. coincident

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • MÜSADİF — Rastlayan, tesadüf eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • akşamcı — is. 1) Akşamları içki içme alışkanlığında olan kimse 2) Çalışması akşama rastlayan kimse 3) Çalışmalarını daha yoğun olarak akşam saatlerinde yapan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş gecesi — is. Hristiyanlarda 24 Hazirana rastlayan Yahya yortusunun, meydanlarda ateş yakmak, bu ateşin üstünden atlamak ve çevresinde oynamak yolu ile kutlanan bir önceki gecesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bayram günü — is. 1) Bayrama rastlayan, bayramın kutlandığı gün 2) Sevinç yaşanılan gün …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bel — 1. is., Far. bel Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı Birleşik Sözler çatal bel Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bel bellemek 2. is., anat. 1)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buzul masası — is., coğ. Çevresindeki buzlar erirken altına rastlayan bölümü erimekten koruyan ve böylece buzdan bir ayak üzerinde kalan kütle …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gececi — is. 1) Çalışma sırası geceye rastlayan görevli 2) mec. Gündüz erken saatlerde kendini yorgun, çalışmaktan bitkin hisseden kimse Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müsadif — sf., esk., Ar. muṣādif Rastlayan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nevruz — is., Far. nev + rūz 1) Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün 2) bit. b. Çiçekleri aslanağzına benzeyen, türlü renkte bir kır bitkisi 3) bit. b. Nevruz otu Birleşik Sözler Nevruz Bayramı nevruz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ökçe — is. 1) Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek bölümü, topuk Ökçesi yenmiş ayakkabıların üstünde çamurlu paçaları lime lime sarkıyordu. Ö. Seyfettin 2) Topuğun arka bölümü 3) hlk. Saban demirinin geçtiği ağaç parçası Birleşik Sözler ökçe çene… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”